AHiR ZAMAN YOLCULARI
Ahir ZamaN Yolcusu KalmasıN

DeriN GündeM___Dogruları Söylemekten Kormayın

____________________RESME TIKLAYIN YEM VERiN BiZE____________________

KAYBOLUSLAR VE GEN BULUSU YARI KADIN YARI ERKEKLIK

GiZEMLi KAYBOLUSLAR

Kenya'daki Rudolf Gölü'nün ortasında "Envitened Adası" bulunuyor. Yerel kabile "Dönüşü Olmayan Ada" diyor. Yerel halk bu adada yaşamıyor. Cünkü inançlarına göre ada, lanetli bir yer.

İngiliz araştırmacı bilim kadını Vivian Fush 1935'te adayı incelemek üzere Kenya'ya gitti. Ekibinden iki kişi Martin Sheflis ve Bill Dayson adaya gittiler. 15 gün sonra hala dönmemiş olan iki araştımacıyı bulmak için adaya hareket eden bir kurtarma ekibi, iki araştırmacıdan tek bir iz bile bulamadan döndü.

Yerel halk, Fush'a bu adada yaşayn insanların da aynen bu şekilde, bir gün aniden ana karaya gelmediklerini, adaya gidenlerin ise tamamen terk edilmiş bir "hayalet köy"le karşılaştıklarını anlattılar. Adanın esrarı ise bugüne kadar çözülemedi.

Amerikan "History of Scientist" dergisinde de 30 Temmuz 1969'da Ontario'nun Picton kasabasında meydana gelen ve halen esrarını koruyan olaya geniş yer verildi. 30 Temmuz 1969'da, 13 yaşında bir çocuğun, güpegündüz, arkadaşlarıyla meydanda top oynarken, arkadaşlarının ve komşularının gözleri önünde yok olduğu anlatılıyor. Çocuk 2 gün sonra meydana yakın bir yerde yeniden ortaya çıktı. Tüm incelemelere rağmen çocuk, bu 2 gün içinde ne olduğunu hiç hatırlayamadı.

Halen esrarını koruyan benzer bir olay ise "Betty ve Barney Hill Olayı". ABD'nin New Hampsire bölgesinde Whitfield kasabasında yaşayan çift, Eylül 1961'de, tatilden evlerine arabalarıyla dönerken, yolda yok oldular. Çift, arabayla bir kasabayı geçer geçmez parlak bir ışık gördüklerini hatırlıyorlar. Ancak yok oldukları yerden 20 kilometre uzakta 2 gün sonra ortaya çıktıklarında, bu 2 gün içinde ne olduğunu, ne yaptıklarını hiç hatırlamıyorlar. Üstelik onların arkalarında seyraden 2 araç, Hill çiftinin araçlarıyla birlikte bir anda yok olduklarını doğruladılar.

Hill çiftini ve yok olduklarını gördüklerini söyleyenleri inceleyen doktorlar, psikiyatri uzmanları ve hatta konuştukları astrofizikçiler bile tamamen sağlıklı olduklarını belgelediler. Ama olay esrarını hala koruyor.

Moskovalı Oksana Volkova'nın hikayesi de günlerce Rus medyasını meşgul etmişti. Bir kış günü akşam saat 18.00 sularında markete gitmek üzere evinden çıkan Oksana'nın, alacakaranlıkta da olsa, sokakta bulunan 10 kadar kişinin gözleri önünde yok olduğu anlatılıyor. Oksana, üç gün sonra kendisini evinden 100 kilometre uzakta bulduğunu söylüyor. Ama oraya nasıl vardığını, üç gün boyunca ne yaptığını bilmiyor. Beyin MR'ı çekildi, testlerden geçirildi, hipnozla konuşturuldu ama başından geçenler aydınlatılamadı.

Başkalarının gözleri önünde yok olan inasanlarla ilgili anlatılanlar, genellikle kuşkuyla karşılanır. Aynen Bermuda Üçgeni hakkında anlatılanlar gibi. Ama "Şeytan Üçgeni" olarak da bilinen "Bermuda Üçgeni"nde yok olan Amerikan savaş uçakları ve gemilerin izine bugün hala rastlanamadı. Bir açıklama da getirilemedi. Uçakların, gemilerin yok oluşunu bazı bilim adamları "oarada bir zaman kırılmasının ya da bir zaman fayının oluştuğu ve o anda orada bulunanların başka boyuta geçtikleri" şekilnde. Ne var ki bu tez da kanıtlanamıyor.

Ancak son zamanlarda Rus ve İsveçli bilim adamlarının ortaklaşa yürüttükleri çalışmaları, "kuantum nakli" alanında ilginç sonuçlar verdi. "Kuantum nakli" ile biyolojik bir obje hakkındaki enformasyonun her mesafeye ani transferinin mümkün olduğunu keşfettiler. Deneyler sırasında fareler kullanıldı. Elde edilen sonuçlar hakkında sadece küçük bilgiler sızdı
AÇIKLAMA ÖNEMLi!!!
Kimsenin aklına garip seyler gelmesin bu olaylar bir takım insanlar tarafından yapılıyor bu insanlar bir takım geceleri takip ederek o gece dogan cocukları buluyorlar ve takkibe alıyorlar 6 yaşına gelene kadar takip eden bu adamlar cocugun ailesine sunu söylüyorlar biz bu cocugu takip ettik bu gece dogdu böyle böyle özellikleri var biz bu cocugu egiticez.aile verirse verir vermezsse bir yolunu bulur gizemli bir kaybolus süsü vererek kacırıyorlar. Diceksinizki bu özellikler ne mistik gücler enerji coklugu his gücü beyin ve düsünce gücü odaklanma ve durugörü yani 3 gözü acık kimse demek bu özellikler dogudtan bu insanlarda var olan bir özelliktir. Bu insanları kullanmadaki istemelerindeki amac nedir:Bu insanları alıyorlar egitiyorlar ve kendi amacları icin kullanıyorlar.özellikle yahudiler ve dünyanın dört bir yanında yahudiler icin calısan onların himayesinde olan kimseler.Konu arsivimde dünyayı yöneten 10 adamı uzun uzun yazdım bu gruplar icin calısılıyor.gizli bilgileri elde etmede devlet baskanların niyetlerindeki beyinlerindeki düsünceleri niyetleri calmada anlamada kullanıyorlar.Yetistiriyorlar her alanda yetenegi istegi neyse o yöne ceviriyorular ve ekonomistse ekonomik düzen ve kapitalizm sermayesindeki adamlara brifing veriyor fikir veriyor akıl vererek yön verip danısmanlık yaparak sorunları en kısa ve en zararsız halde atlatabilmelerini saglıyor. Gercek anlamda bir takım oyunu fen dalına yetenegi olanlar genetik moleküler genetik üzerine calısıyorlar genlerle oynuyorlar çünki bununda bir amacı var tüm dünyayı degistirmek istiyorlar cinsiyetlerini dinlerini beyinlerini robot gibi insanlar olsun istiyorlar. iletisim yetenegi olanları proje ve tez gelistirterek dünya medyasını ellerinde tutmayı saglıyor ve haberler ve insanların düsünceleri o yöne cevrilerek istenilen amac yerine oturmus oluyor böylece insanlar onların istedikleri seyleri düsünüyorlar ve durumun aslından habersiz gündelik hayatı yasıyorlar.Acıları,,, olması gerekiyordu diyerek durum bu yapacak birsey yok diyerek kendilerini bir bakıma avutuyorlar. Uzaylıların varlıgından söz ediyorlar bunun var oldugunu hatta 7 alemde yasayan varlıkların oldugunu zaten biliyoruz hep bu gezegende yalnız olmadıgımızı vurgulayan bir kesim var zaten 7 alemden ve bu alemlerin icinde yasayan varlıklardan kuran-ı kerimimiz söz ediyor ve söylüyor. Peygamber efendimiz (s.a.v) allah'a dua ediyor ve bu alemleri görmek istedigini söylüyor yüce yaratan efendimizi arşa aleme yükselterek bu alemleri gezdirtiyor.Bir aleme geliyor kücücük yaratıklar peygamber efendimiz konusuyor onlarla onlar anlamıyor fakat efendimiz onları anlıyor.Diger aleme geciyor.Orda ise insan boyunun 3 misli büyüklügünde varlıklar peygamber efendimiz o onları anlamıyor onlar peygamber efendimizi anlıyorlar yani tam zıttı diger gezegenle diger alemler ise ruhani boyutların ve vazifeli varlıkların mekanları ve birde herkesin bildigi üzere cinler alemide zaten mevcut olan bir alem.
irfan özgüzel
VCTD
GELiN SiMDiDE DiGER OYUNLARA BAKALIM iNSANLARIN ÜZERINDE DAHA BIRCOK OYUN DÖNDÜRÜYORLAR
YARI iNSAN YARI HAYVAN
İngiltere işte bu tartışmayla sarsılıyor. "Yarı insan, yarı hayvan, hibrid embriyolar"ın geliştirilmesi için düğmeye basıldı. Gerekli iznin çıkması için tasarı parlamentoya geldi. Parlamenterler oy kullanacak. Hekes vicdanıyla baş başa. Bazıları o kadar karşı ki istifayı bile göze alabileceklerini söylüyor. Ama bilim adamları, bu "yarı insan yarı hayvan embiyoların" hücrelerini kullanarak birçok hastalığa çare bulabileceklerini savunup, tasarının geçmesi için bastırıyor.

İngiltere'de 200'ü aşkın tıbbi kuruluş ve yardım derneği, parlamentonun her bir üyesine gönderdikleri mektuplarla, hükümetin insan ve hayvan DNA'sı kullanarak hibrid embriyo oluşturma planlarını desteklemelerini istedi.

"Ahlaka ve insana saygısızlık"

Yasa tasarısı, bir dizi kilise liderinin sert eleştirilerini getirmiş, bazıları bu girişimi ahlaka ve insan yaşamına saygısızlık olarak değerlendirmişti. Yardım dernekleri ve tıp kuruluşları, embriyoların sadece tıbbi araştırmalarda hücre üretmek amacıyla kullanılacağını savunuyor.

Önümüzdeki aylarda İngiltere parlamentosunda görüşülecek olan tasarı, hayvan yumurtalarına insan genleri karıştırılmak suretiyle hibrid embriyolar yaratılmasına izin verecek.

Alzheimer ve Parkinson tedavisi için önemli

Tasarı, Parkinson ya da Alzheimer gibi henüz çaresi bulunamamış hastalıklardan muzdarip kişiler ve bilim adamlarının büyük desteğini görüyor. BBC muhabiri Jasmin Souesi'nin aktardığına göre, mevcut tartışma, parlamento üyelerinin, 'kendi vicdanlarına ya da partilerinin talimatlarına göre oy kullanma hakkına sahip olup olamayacakları' etrafında dönüyor.

Parlamenterler vicdanlarına göre oy kullanacak

Geçmişte İngiliz politikacılara, bazen 'vicdani meseleler' diye tabir edilen konularda özgürce oy kullanma hakkı verilirdi. İşte kilise liderleri, kök hücre meselesinde de benzer bir tutum izlenmesini umuyorlar. Özellikle Katolik Kilisesi üyeleri, insan yaşamının kutsallığına saldırdığı gerekçesiyle bu tasarıya karşı çıkıyorlar.

Ama Anglikan kilisesi liderleri de geri kalmıyor, York Başpiskoposu John Sentamu, dinin gözardı edilemeyeceğini, çünkü İngiltere'nin Hristiyan prensiplerine dayanarak kurulduğunun altını çiziyor.

Parlamento'da oylanacak

İngiltere'de önde gelen ve halkın yakından tanıdığı bir isim olan, üreme uzmanı Robert Winston, kilisenin halkı, araştırmalar konusunda yanlış yönlendirdiğini savundu. Anlaşıldığı kadarıyla, en az üç bakanın önerilen yasa tasarısı konusunda çekinceleri var. Ama hükümetin önerdiği bir tasarıya karşı oy kullanmaları da mevkilerini kaybetmeleriyle sonuçlanabilir. Parlamentoda ilk kez Şubat ayında görüşülen tasarının bir daha ne zaman tartışılacağı bilinmese de hükümetin gündeminde büyük yer teşkil eden bir yasa taslağı olduğu muhakkak.

Dünyayı yöneten 10 adam 12 yahudi aile haberimde verdigim bilgilerde oldugu gibi bu grup bir takım insanları kullanarak özel arastırma ekipleri kurarak dünyanın en stratejik en önemli sahalarını ele gecirmis durumdalar.Bunlar finans sektörü (bankalar,borsa,ticaret ithalat ihraacat,vs),tıp sahasının tümü(bir takım hasatalıklarda bunların isidir örnek olarak aidsikus gribi,es cinsellik,homo seksüellik ki kendileride buna egilimlidirler),din isleri dünyanın tüm dinlerini sabote etmislerdir tüm tarikatlar ve meshepler istisnaları haric olmak üzere bunlardan sorulur (naksibendi tarikatı süleymancılar nurcular avenjelistler ermeni hristiyanlar haclı konseyi vs,herkesin bildigi üzere soguk savas bitti sıcak çatışmalar ve savaslar günümüzde artık sıkca duyular haberler arasında hedefleri 22 islam devletini vurmak yok etmek ve müslümanların kabe kadar önemli olan mescidi aksamızı yıkıp yerine süleymanın mabedini insaa etmek ve tahtını kurup mesihi beklemek fakat bunların mesihi farklı hristiyanlarla aynı mesihi beklediklerini söylüyorlar fakat öyle degil yalan onlar hz davut'u bekliyorlar.hristiyanlarda hz isa tekrar gelecek gelmesi icin sartlar var yani bozgunculuk terör ve islam ülkelerinin yok olması ama buda bir yalan çünki kuranda bildirildigine göre mehdi gelecek önce ahir zamanda mehdi peygamber efendimizin ehli beytidir. Hz Ali ve 12 imamın en sonuncusudur hz mehdi.HzMehdinin gelisiyle bolluk gelecek müslümanlar arasındaki meshep ayrılıgı bitecek son bulacak bolluk ve berekete kavusacak topraklarımız.Bir yandan bu dünyayı yöneten siyonizmciler yani seytana tapanlar ki bunu ortadan kaybolan aniden yokolan topluluk mayalarda anlattık konu arsivimden bulabilirsiniz orda seytan ayinleri ve kan hasatları vardır.Yılın belli tarihlerinde ayin yaparak kral seytanı cagırır ve konusur seytan kan ister ve kan hasadı denilen hasat baslar ve masum binlerce insan yok yere heba olur ölür dikkat ederseniz bir takım catısmalar belli zamanlarda meydana gelir bir tasla hem 3 kus vururlar hemde seytanın emrini yerine getirirler. seytani ayinler yapan bu grup yurt dısındakiler degil tüm dünyada örgütlenmis mevzilenmislerdir ve gizlidirler.Türkiyedekiler ise sabetaistler ve masonlardır. masonları ve gizli tarihlerinide konu arsivimden okuyup ögrenebilirsiniz.
irfan özgüzel VCTD
AÇIK iSTiHBARAT

İsrail tarih boyunca dünya sahnesine sembolik birer proje olarak bazı şahsiyetler çıkardı. Bunlardan biri 2007 versiyonu olan Fransa cumhunbaşkanı Sarkozy'dir. Tıpkı Hitler'in ayrı bir versiyonu gibi. Fakat amacı Hitler'inkinden farklı.

Planı, Avrupa Birliği'ni Yahudileştirmek ve yönetmek. Burada 1O Temmuz 2007 Salı tarihli Millî Gazete'sinden "Avraam Burg İsrail'in ölümü ve Süt Kovası" başlıklı yazıdan kısa bir alıntı sunmak istiyorum:

Haberşöyle: "İsrail'de yayınlanan bir gazeteye açıklama yapmış. Biz Türkiye Yahudilerinin yayın organı Şalom'dan aldık. Açıklamasında çok önemli ayrıntılar var. Birincisi, Avrupa Birliği'ne ilişkin. Bakın Ünlü Yahudi siyasetçi Avraam Burg ne diyor: "Avrupa Birliği Tevrat Kaynaklı bir ütopyadır. Birliğin ne kadar zaman sonra sağlanabileceğini bilmiyorum ama tümüyle Yahudi temellere dayandığı kesin"

Hukukta bir tabir vardı; "En kuvvetli şahitlik, Hasmın şahitliğidir"

Bu şahitliğin üzerine başka ayrıntılarda ekleyebiliriz. Avrupa Birliği'nin 12 yıldızlı bayrağını Paul Levi adındaki Musevi asıllı bir Belçikalı'ya ait olması, 12 Yıldız'ın da İsrail'in dünyanın çeşitli bölgelerine dağılmış İsrail'in 12 Kabilesini simgelemesi gibi...

Avrupa Birliği Hristiyan-Yahudi işbirliğinin en büyük örneklerinden biridir. Ortak düşmanları ise İslam Dünyasıdır. Hasmın şahadeti ortadadır.

"İsrail öldü!" diyor Burg. "Henüz haberi bize ulaşmadı ama ne yazık ki öldü..."

İsrail'in artık bir Yahudi ülkesi olmadığını söylüyor ve İsraillilere kendisinin yaptığı gibi ikinci bir ülkenin vatandaşlığını almalarını öğütlüyor. Kendisi de Fransız vatandaşlığı almış."

Bu haber çok şey anlatıyor. Bu projenin baş kahramanı dünya sahnesine çıkarılmış 2007 model Sarkozy. Aynen daha önce çıkarılmış diğer figüranlar gibi.

Mesela: Che Guevara. Desek ki bu şahıs İsrail kasabı Ariel Şaron'un akrabasıdır ve Şaron da Che Guevara'nın dayısının oğlu. Che'nin annesi Rus asıllı Yahudi Celia de la Serna Arjantin'e göç eder ve ismini değiştirir. ( Theodor Herzl'e bir Yahudi devleti'nin nerede kurulacağı sorusuna karşılık Herzl, iki öneride bulunur: Filistin yada Arjantin.) Arjantin'in başkenti Buenos Aires'te mühendis Ernosto Guevara Lynch ile evlenir. Bu evliliktenChe doğar. Che'nin annesi 1965 tarihinde ölürken bu aile sırrını Che'ye verir belgelerle.

Che'nin dayısı Samuil Filistin'de hayatını sürdürmüş. Ayrıca Che'nin annesi Şaron'la birlikte yaşamıştır. Che 1960'lı yıllarda İsrail'e sık sık gizlice isim değiştirerek giriyor. Ariel Şaron kontrolünde buradaki dinî Yahudi okullarında eğitim alıyor. Sonrası malum: "Dünya sahnesi"ne çıkarılıyor. Tıpkı daha önce çıkarılan onlarca figüran gibi.

ÜFÜRMELER VE MASALLAR

Son yıllarda gündemin modası haline gelen küresel ısınma, kuraklık ve kıyamet senaryoları gibi meselelerin aslı tam olarak anlatıldığı gibi değil. Yüzyılın büyük planlarından birisinin kod adı : " İZRYEHOSA=2014 "( İsrailoğulları Yahova Beklenen Kralı. Krallığın beklenen tarihide 2014) olan büyük senaryonun bir parçasıdır. Hareket planı tüm dünya insanlarının zihninde kuraklığa bağlı küresel bir felaketin senaryosunu yerleştirmektir. Korku psikolojisi ile bu operasyona beş yüz milyar dolar kadar (bilinen) finans sağlanmıştır. Dünya çapında kampanyalar düzenlenerek, yazılı ve görsel medya kullanılarak insanlığa bu bilinç aşılanmaktadır.

Dev kampanyalar (özellikle ikinci, üçüncü dünya ülkeleri ve tabi ülkemizde) düzenlenip küresel felaket haberleri günlerce medya yolu ile halka sunulmuştur. Bu kampanyalar için çeşitli kaynaklar bazı medya ve tv kuruluşlarına destek vermiştir. Bu konuda bazı kurumlar aracı olmuştur. Görünüşte her şey legaldir.

Bu işlerin dünya çapındaki oyuncuları, bilim adamları, gazeteciler, kurum ve kuruluşlar sempozyumlar ve etkinlikler düzenleyerek destek olmuşlardır. Gerçek amaç Büyük Ortadoğu Projesinin temel sebebi olan Büyük İsrail Projesi ile bizzat alakalıdır. Bu korku havası ile İsrail, emelini gerçekleştirmek istediği topraklardaki insanları kendi istekleriyle ya da metazori olarak göç ettirmek istemektedir. Değerli madenler ve su yatakları bu projenin bir parçasıdır. Yanlış politikalar yüzünden yurdumuzda da tarım toprakları, su yatakları ve göller hızla kurutulmaktadır. Dikkatinizi çekerim kurumamakta; KURUTULMAKTADIR.

Birçok resmi belgede şu ibareler yer almaktadır: "Kuruyan göllerin sularının çekilme nedeni yanlış tarım ve sulama politikalarıdır." Yağmurun yağmaması ve kuraklık belli aralıklarla belli senelerde görülmektedir. Ana sebep bu değildir. Bu tetikleyici bir sebeptir sadece. Mesela yağan yağmuru tutacak yeterli baraj yapılmamaktadır. Daha birçok örnek verilebilir. Bizim anlatmak istediğimiz küresel felaket senaryosunun aslında bir İsrail projesi olmasıdır. Tohumlarımızın nesli bilinçli şekilde tüketilmiştir.

Genetik tarım adı altında İsrail'den tohum alınmaktadır. Genleri ile oynanmış bu tohumların Türk insanının genetik yapısına uygun hastalık hormonları taşıdığı ehlince araştırılsa ortaya çıkacaktır. Karakıta Afrika'daki 12 ülkede, elmas madenleri yüzünden aynı şer güçler AİDS mikrobunu yaymışlardır. Ve tıpkı küresel felaket senaryo yalanı gibi AİDS hastalığı da büyük kampanyalar sonucu insanlığın zihnine enjekte edilmiştir.

Her ülkenin kültür ve inanç yapısına göre AİDS hastalığının bir homoseksüel hastalık olduğu beyinlere kazınmıştır. Oysa istatistikler bunu yalanlamaktadır. Çıktığı günden bugüne kadar AİDS'ten ölen insanların % 82,7'si kadındır. Araştırmak isteyenler intenette AİDS ile alakalı istatistiklere girebilir. Çarpıcı bir başka durum ise bu hastalığın Afrika'nın sadece 12 ülkesinde 35 milyon kişiyi öldürmesidir. 12 ülkenin özelliği bu ülkelerin hepsinde değerli elmas madenlerinin bulunmasıdır. Madenleri işletenlerin %100'ü Yahudiler ve batılı beyazlardır. Bir başka çarpıcı gerçekte 12 ülkede 35 milyon insanı öldüren AİDS mikrobu sadece siyahları öldürmektedir ve bu ülkelerdeki beyaz efendilere bu hastalık bulaşmamaktadır. Nedeni AİDS mikrobunun sadece siyahları öldürecek şekilde genlerine uygun olarak üretilmesidir. (Tohumlara dikkat) Bunları da istatistiklerde bulabilirsiniz. Peki ne olmuştur?

Bu AİDS hastalığı dünyaya lanse edildikten sonra Afrika'daki zenciler iğfal edilmiş, aç bırakılmış ve milyonlarca insan soykırıma uğramıştır. Çıkartılmak istenen sonuç: "Bütün bunların sorumlusu AİDS hastalarıdır(!)"

Çünkü o topraklar siyonizmin ve batılı güçlerin rüyalarını ve kurdukları haremlerdeki kadınların boyunlarını süslemektedir. Gelelim küresel felaket çığırtkanlıklarına. Burada yapılmak istenen yukarıdakilerle aşağı yukarı aynıdır: İnsanlar göç ettirilecek ve bu insanlar kuraklığa bağlı kolera, tifo veya adı sanı duyulmamış hastalıklar yayılarak telef edilecek(!) ve bu topraklar boşaltılıp İsraillilerin yerleşmesine zemin hazırlanacak. Dilerseniz bir beyin fırtınası yapalım: Topraklarımızda bu tip olaylar olsa, devletten de kanun çıksa ve buralar terk edilecek dense ne olur? Ankara'da suların kesilmesinde kuraklığa bağlı yağmurun yağmayışı sebep gösterilerek medyaya bir sürü bilgi yansıdı. Ankara belediye başkanı Ankaralı hemşerilerine Ankara dışına tatile çıkmalarını önerdi. Bu tamamen iyi niyetli bir öneri olmasına rağmen demek ki zaruri hallerde böyle öneriler resmi olmasada şifahen mümkün olabiliyor. Bu örneği vermemizin sebebi Allah korusun çok ciddi bir kuraklıkta devletin politikasının ne olacağı hakkındaki merakımızdır.

Küresel felakete ve kıyamete dini açıdan bir bakış

Hiçbir insanın ya da toplumun gücü kıyameti koparmaya yetmez, kıyametin sahibi Allah'tır. Rahman suresinde insan, yaratılışın dengesini bozmaması yönünde uyarılır. Bazı ayetler insanın bozduğu denge yüzünden cezasını çekeceğini söyler ama insanoğlu kıyameti asla koparamaz.

Tabiri caizse Allah dünyayı bir ev gibi yaratmış, evi yerli yerince dayamış döşemiş ve anahtarlarını insana vermiştir. Bu insan evin içindeki her şeyi bozabilir, iradesiyle evi çöp eve çevirebilir lakin evi yıkamaz buna gücü yoktur. Çünkü evin yani mülkün sahibi Allah'tır. Bir örnek daha: "Kıyametin vaktini yalnızca Allah bilir." (Lokman süresi 30. ayet ) Bu ayete göre beşer kıyameti yapma gücüne sahipse yapacağı vaktide biliyor demektir ki bu yüce İslam inancına, yüce kitabımız Kuran'a terstir. İstedikleri kadar nükleer bomba patlatsınlar, istedikleri kadar daha bilmediğimiz operasyonlar yapsınlar İsrafil Aleyhisselam sûra Bush'un, İsrail'in veya bir başka şer gücün bombasının sesiyle üfleyecek değildir.

O yüce Allah'tan aldığı emir ile sûra üfler. Anlatmak istediğimiz dünya küresel şeytanların üflemelerine gelmeyecektir. Küresel felaketin bu anlattığım çerçevede tekrar düşünülüp araştırılmasını istirham ediyorum.

"İZRYEHOSA=2014" kodu ile kodlanan, İsrail'in Yahovasının beklenen krallığını daha çok bekletelim. Türkiye bu tür anlaşmalara imza atmaz. Sevgilerimle

1 yorum:

How to Deposit at Bet365 Casino India - JTG Hub
All online sportsbooks in 제천 출장샵 India are powered by Microgaming and now Bet365 offers its new 포천 출장샵 users a 경상북도 출장샵 huge selection of mobile 이천 출장안마 sports. 오산 출장샵


Yorum Gönder

Mesajlarınız

OSMAN PAMUKOGLU

OSMAN PAMUKOGLU
KORKAK TAVSANLAR KENDiSiNi KURNAZ SANAN TiLKiLER VE TARLA FARELERi PENCEMiZDEN KURTULAMAYACAKLARDIR.

GiZLi VASiYET DESiFRE OLDU

Eski Günler

___________ ___________ _______NiHAT GENC_______ _____________ ____________ BiZiM CESEDiMiZ SUSAR ANCAK DiYEREK HALKIN GÖNLÜNDE ADETA TAHT KURAN YAZAR NIHAT GENC AKPYE SERT ELESTiRiLERiYLE VE YÜREKLiLiGiYLE SKYTÜRK EKRANLARINDA HALKIN KARSISINDA OLMAYA DEVAM EDiYOR.BURAM BURAM ANADOLUYU YAZDIGI KiTAPLARIYLA VE EKRANDAKi, ESSİZ USLUBU VE ANLATIMIYLA TAM BiR HALK ADAMI BiR BASKA DEGiSLE GÖNÜL ADAMI KALEM VE SÖZ SAVASCISI ______________ ______________ _____________ AH OSMANLIM DÜNYANIN ETRAFINDA Ki GEZEGENLERi GÖSTEREN OSMANLI TASARIMI.

(*_*)

FARABi

FARABi (870-950) Türk-islam düşünürü... İslam disiplini içinde yetişmiş Türk düşünürlerinin en büyüğüdür.Aristoteles mantığına dayanan usçu bir metafizik oluşturmuştur. Amacı, Aristoteles'i, biraz da Plotinos'un yardımıyla, İslam diniyle uzlaştırmaktı... Bununla da yetinmemiş, İslam dinini de bilimle uzlaştırmaya çalışmıştır.nceleri Türkistan'da kadılık yaptı, sonra kendini büsbütün felsefeye verdi. Anadili olan Türkçe kadar Arapça, Farsça, Süryanice ve Yunanca biliyordu. Aynı zamanda hekim ve müzikçiydi. Yüzden çok kitap yazmış; Aristoteles, Platon, Zenon, Plotinos gibi Yunan düşünürlerini yorumlamış, bunların görüşlerine kendi görüşlerini katmıştır.SÖZLERi="Hiç bir şey kendiliğinden yok olmaz, böyle olsaydı, var olmazdı...Erdemlerin en büyüğü ilimdir."İnsan, bazen bir tesadüfle güzel işler yapar. Bazen de bu güzel işleri isteyerek değil, herhangi bir baskı altında yapmış olur. Böyle yapılan işler, mutluluk getirmez. ________________ _______________ _______________ _______________ __________MADDENiN ARDINDAKi SIR _______________ ______________ _______________ ______________ COCACOLA GERCEGi ___________ _______________ ____________ ______________ COCACOLA ICMEYIN ZEHIRDIR.SIYONIZMI MÜSLÜMANLARI ÖLDÜRENLERi BESLEMEYiN.AYRICA RESME TIKLAYIN VE ÜZERINDEKI YAZIYI INCELEYIN __________________ __________________

iBN-i SiNA

FiZiK METAFiZiK kİMYA TIP ASTRONOMi ALiMi.......İbni Sinâ, babası Abdullah, maliyeye ait bir görevle Afşan'dayken orada doğdu. Olağanüstü bir zekâ sahibi olduğu için daha 10 yaşındayken Kur‘an-ı Kerim'i ezberledi. 18 yaşında çağının bütün ilimlerini öğrendi. 57 yaşındayken Hemedan'da öldüğü zaman 150'den fazla eser bıraktı. Eserleri Latince’ye ve Almanca’ya çevrilmiş, tıp, kimya ve felsefe alanında Avrupa’ya ışık vermiştir. Onu Latinler “Avicenna” adıyla anarlar ve eski Yunan bilgi ve felsefesinin aktarıcısı olarak görürler.bni Sinâ, daha çocukluğunda, çevresini hayrete düşüren bir zekâ ve hafıza örneği göstermiştir. Küçük yaşta çağının bütün, ilimlerini öğrenmişti. Gündüz ve gece okumakla vakit geçirir, mum ışığında saatlerce, çoğu zaman sabahlara kadar çalışırdı. Pek az uyurdu. ________________ _______________ _______________ _______________ __________MATRiX FELSEFESi ANLAYISI MADDELERE HÜKMETME BEYiN GÜCÜMÜZ _______________ ______________ _________BEYiNiMiZiN GÜCÜ ___________________ _______________ _____________ ___________________ _________________ ________________ YAZAR:OKTAN KELEŞ _______________ YazdIgI sIradIsI kitaplarIyla acIkladIgI konularla herkesi hayrete düsüren bir okadarda bilgilendiren ve özellikle HZHIZIRLA ilgiliyazdIgI kitabInda kendisinin birebir yasadIgI olaylarI anlatan oktan keles medyadaki carpIklIklarI ve yalan kurgulu haberlerin asIl dogrularInI ve arkasIndaki sIr perdesini aralayarak herkesin gönlünde adeta taht kurdu.BIR MECZUBUN RÜYASI adlI kitabIn da HZ HIZIR ALEHiSSELAM LA ilgili kIsImda hz HIZIR 'ın ALANI HER YER OLAN BiR SAVASTAN SÖZ EDiLDiGiNi SÖYLEYEN KELES GÜNÜMÜZDEKi OLAYLARA BAKINCA BUNUN DOGRULUGUNU GÖRMEMENiN MÜMKÜN OLMADIGINI ANLIYORUZ.YazdIgI bu sIradI desife edici ve herkesi gönülleri zihinleri aydInlatan oktan keles yalanIn kurgulu haberlerin ve halkI aldatIcI bilgilerin üzerİne giden tüm dünyayI asaya YATIRABiLEN ve desifre edebilen KALEMiYLE SAVASAN ÜNiFORMASIZ BiR ALLAH ASKERi.